11.12.2015
Anadolu’nun renkli medeniyeti ‘Giz’ resim sergisinde buluşuyor
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Lütfü Kaplanoğlu 13. resim sergisini İstanbul Poppy Galeri’de 12 Aralık Cumartesi günü saat 16.00’da açıyor. Kaplanoğlu, 'Giz' temalı sergide eserlerinde Doğu ve Batı medeniyetlerine ait çok sayıda doku, sembol, imge, harf ve biçimleri baskın olarak kullanıyor. Sergi aynı topraklarda yaşayan farklı kültürlerin aslında zenginlik olduğuna ilişkin mesajlar veriyor. Sanatseverler sergiyi 20 Aralık Pazar gününe kadar gezebilecek.
Bugüne kadar ulusal ve uluslar arası birçok karma ve kişisel sergi açan sanatçı, Giz Resim Sergisinde “oralılık” kavramını sorguluyor. Sembolleri, simgeleri, imgeleri, harfleri, biçimleri yadırgamadan kabulleniyor ve yüzeye taşıyor. İçinde yaşadığı dünyayı sahipleniyor. Ne derlerse desinler arkasını dönmüyor, yüzleşiyor. Bu senin, şu benim, o ötekinin de demiyor. Üzerinde yaşadığı toprağa ait olanları kullanıyor resimlerinde. Bunu yaparken yöresel bir dil kullanmıyor.
Lütfü Kaplanoğlu Selçuklu’da Osmanlı’da, Hititlerde, Urartu da benim, Olympos dağı da der gibi. O’nun resimlerini izlerken hemen sorgulamaya başlıyoruz. Bu yazılar, bu eski heykeller, bu sembolik biçimler nedir diye. Tanıyoruz birçoğunu ama bütün bu iç içe kurgu kolay okumayı zorlaştırıyor. Önce kült formda heykelleri üzerlerinde ki ışık ya da kontrast renkleri izliyoruz. Etraflarında anlamlı anlamsız birçok imge ve yazı var. Kafamız her ne kadar karışsa da kendi içinde eriyen harmanlanmış bir bütünü izlediğimizi fark ediyoruz.
Anadolu’nun her hangi bir noktasını kazıdığında altta çıkan kültürel katmanlar gibi; bir mezar içinde bir kilise, bir cami kubbe ortasında hissettiriyor izleyiciyi. Bir yandan baktırıyor, kesitlerle izleyiciyi eyvanlarda dolaştırıyor, bir yandan Hitit tanrıçalarının karşısına dikiyor sanat alımlayıcısını. İzleyicisini Araf’ta dolaştıran sanatçı, Bizans ikonları ve Osmanlı minyatürlerini yaşatıyor yer yer ve göklere çıkarıp gezegenlerde dolaştırıyor. Anadolu kültürünün zenginliği içine atıyor, bu toprakların değer bütünü üzerinde sorgulamalar yaptırıyor, izleyiciye kültür cennetinin üzerinde yaşadığını fark ettiriyor.
Sergi İstanbul Poppy Galeri’de 12 Aralık Cumartesi günü saat 16.00’da açılıyor. Sanatseverler sergiyi 20 Aralık Pazar gününe kadar gezebilecek.
İletişim:
Poppy Galeri, Göktürk Mah., Laurus Palas
Göktürk 2. Kayın Sok., No:2 Bölüm 17/18/25 Göktürk-Eyüp
Basın Koordinatörü: Ömer TERZİ 0532 637 53 54
Sergi Hakkında…
Lütfü Kaplanoğlu, Sebahattin Eyüboğlu’nun özellikle üzerinde durduğu, birçok yazısında bahsettiği Anadolu’nun girift yapısının farkında.
Şöyle söylüyor Sebahattin Eyüboğlu: “Bu memleket bizim olduğu için bizim, fethettiğimiz için değil. Aramızda dışarıdan gelmeler çoğunluk olsa bile –ki değil elbette- kaynaşmış, halleşmiş hepsi. Fetheden de biziz artık fethedilen de. Eriten de biziz, eriyen de. Biz bu toprakları yoğurmuşuz, bu topraklar da bizi. Onun için en eskiden en yeniye ne varsa yurdumuzda, öz malımız bizim. Halkımızın tarihi, Anadolu’nun tarihidir. Paganmışız bir zaman, sonar Hristiyan olmuşuz, sonra Müslüman. Tapınakları kuran da bu halkmış, kiliseleri de, camileri de. Bembeyaz tiyatroları da dolduran bizmişiz, karanlık kervansarayları da. Kâh bozkıra çalmışız, kâh mavi denize.” (Sabahattin Eyüboğlu, Mavi ve Kara, Ataç Yayınları, 1961, s. 9)
Davetiye İçin TIKLAYINIZ.!!!
.jpg)